20. Yüzyıldaki en iyi 10 roman / öykü
Amerika ve İngiltere’de 125 yazar bir araya gelmiş, bu iki ülkedeki edebiyatçılar tarafından 20. Yüzyılda yazılan en iyi 10 edebi eseri seçmiş. Bakalım neleri seçmişler.
1. Lolita / Vladimir Nabokov
Vladimir Nabokov, Lolita eserini dünyada çoğu toplumlar tarafından kabul görmeyecek derecede ahlaki sorunlar yaşayan bir adamın tuhaf aşk hayatı üzerine kurgulamıştır. Eser, 20. yüzyılın en çok okunan eserleri arasına girmeyi başarmıştır. Yazar, bu eserini okumaya karar veren okurların, bu eseri okurken çok ahlaki bir eser olduğunu akıllarından çıkarmamalarını tavsiye etmektedir.
2. Muhteşem Gatsby / F. Scott Fitzgerald
Muhteşem Gatsby 1920’ler ABD’sinin toplumsal portresini çizerken, “Amerikan rüyası” düşüncesini eleştiriyor.
3. Kayıp Zamanın İzinde / Mahpus – Marcel Proust
Kitabın bu cildinde anlatıcı, evine tutsak ettiği Albertine’e tutsak düşüp arzunun ve kıskançlığın girdaplarına dalarken okuru da peşinden sürüklüyor; Sokak satıcıları, burjuvazi, Vinteuil Sonatı, sütçü kız, uyku ve düşler. Bergotte’un ölümü, geçmişte kalan Balbec’le düşlenen Venedik arasında bir Paris…
4. Ulysses / James Joyce
Joyce, 1904’te Nora Barnacle adında bir genç kadınla tanışmıştı. Nora Barnacle ile 1931’de, evliliğe karşı olmasına rağmen, kızının ısrarları üzerine evlendi. Ulysses, Joyce’un kendi anlatımıyla Nora Barnacle’ı sevdiğini anladığı gün olan 16 Haziran 1904 günü Dublin’de geçer.
5. Dublinliler / James Joyce
Bozguna uğramış yaşamların gözünü budaktan sakınmayan bir gerçekçilikle kaleme alınışı ve toplumsal çöküş, cinsel arzu, istismar, yozlaşma gibi konuların dile getirilmesi Joyce’un insanlık durumunu emsalsiz bir gözlemle aktarmasını sağlıyordu.
6. Yüzyıllık Yalnızlık / Gabriel Garcia Marquez
Yazar Gabriel Garcia Marquez ensest ilişkileri ana tema olarak işlese de adından da anlaşılacağı gibi yoğun bir yalnızlık konusunu işler. Nesiller boyunca sürdükleri hayatlar birbirinden çok farklı olsa da romandaki karakterler enin de sonunda kendilerini mutlak bir yalnızlık içinde buluyorlar.
7. Ses ve Öfke / William Faulkner
Bir ailenin nasıl dağıldığına ve bu ailenin dağılışının aile bireylerinin bilinç akışıyla nasıl meydana geldiğine şahit olmak istiyorsanız William Faulkner, Ses ve Öfke eserini mutlaka okumalısınız. Yazar, bu eserinin isminin tamamen bilinçaltının bir ürünü olduğunu, insanların toplumda suya sabuna dokunmadan günahsız kalabilmek için gösterdiği çabaların sonunun nereye varacağını görmek için bu eseri yazdığını belirtmiştir.
8. Deniz Feneri / Virginia Woolf
Yirminci yüzyıl edebiyatına damgasını vuran yazarlardan Virginia Woolf, raman sanatındaki teknik buluşlarıyla, özellikle de bilinçakışı tekniğini ustalıkla uygulamasıyla bilinir. Virginia Woolf’un en otobiyografik romanı olarak nitelenen Deniz Feneri, yazarın kendi ailesinin izlerini taşır.
9. İyi İnsan Bulmak Zordur / Flannery O’Connor
yi İnsan Bulmak Zor, yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en ilginç isimlerinden biri olan ve “güney gotiği” diye adlandırılan akım içinde başarılı eserler veren Flannery O’Connor’ın on öyküsünü içeriyor. Tekinsiz bir atmosferin hâkim olduğu bu öykülerde, insan doğasının pek hoş olmayan ama bir o kadar da gerçek yönleri gözler önüne seriliyor.
10. Solgun Ateş / Vladimir Nabokov
Çok zordur konuşmak sevgili ölülerimizle, rüyalardan bildiğimiz üzere! Endişemizi, kırılganlığımızı, utancımızı görmezden gelirler. Artık eskisi gibi olmayışları insana fena koyar. Uzak bir savaşta ölen okul arkadaşımız, şaşkın değildir bizi kapısında görmekten; işaret eder biraz kaygısız, biraz kederli, bodrum katı odasındaki su birikintilerini.
Nabokov dilimizi kullanmayı ve dönüştürmeyi seçmekle, hepimize şeref bahşetmiştir. / Anthony Burgess