Birlikte Yazmanın Faydaları…
Yazmak insanın içine yaptığı bir yolculuktur. Bazen de dışına.
Eski Yazıevi’nde içindeki tek penceresinin apartman boşluğuna baktığı küçücük bir sigara odası vardı. Oda sigara içmek için yapılmamıştı elbet. Biz onu kullanım amacımıza uygun olarak öyle adlandırıyorduk. Ana konusu yazı olmayan bir atölyenin molasında, bu oda da bir kadınla sohbet ediyordum. Kadın biraz gergin. Sebebi biraz sonra Yeşim’in bize yazdıracağı ve sonra okutacağı çalışma. Yazıyor musunuz? diye sordum. “Çocukluğumdan beri.” diye cevap verdi.
“E iyi ya o zaman.”
“Ama hayatımda hiç kimseye okumadım.”
Bu kadın bu konuşmadan kısa bir süre sonra hemen oracıkta yazdığı fantastik bir öyküyü, büyük bir gerginlikle bizlere okudu. Hepimiz ağzı açık bir şekilde dinledik ve bir çoğumuz unutamadık. O gün o kadının hayatı değişti. O gün o kadın yazdıklarının nasıl duyulduğunu bizim gözlerimizde gördü ve yıllardır yazarak kendi içine yaptığı yolculukların biri, kendisinin dışında ama dinleyenlerin içinde son buldu. Odadaki herkes görünmez kollarla sarılmıştı birbirine.
Evet konumuz birlikte yazmak ve faydaları.
Buyrun madde madde ilerleyelim.
- Yaratıcılığın önündeki en büyük engel, insanın içindeki eleştirmendir. Bu eleştirmen daha cümle kafanızda oluşurken eleştirmeye başlar. O konuştukça serçe parmağınız boynu bükük, geri sil tuşunun üzerinde zıplayıp durur. Kendi başına saçmalamak zordur. Oysa bir grup insan birlikte saçmalamaya karar verirse hem güvenli hem de yaratıcı bir alan oluşur. Biri muhakkak sizi kaleminizden tutar ve o alana çeker.
- Birlikte yazdığınızda yazdıklarınızın nasıl duyulduğunu duyarsınız. Yazıya Giriş derslerinde sıkça başımıza gelir. Bayıldığımız bir bölüm kimsenin dikkatini çekmezken, yazdığımızın farkında bile olmadığımız bir detay birilerine dokunur. O zaman yazılarımızın içinde görmediğimiz kapılar olduğunu fark ederiz. Binlerce odalı zihin sarayımızda, daha önce fark etmediğimiz odalar olduğunu keşfederiz.
- Aynı anda aynı teknikle ya da aynı konuda yazılan farklı yazıları okumak kafanızı açar. Kimsenin birbirine bir şey öğretmeye çalışmadığı bir öğretmenler odasıdır yazı masası. Herkes öğretmen herkes öğrenci. Başka birinin yazısında bir karaktere aşık olursunuz ve belki siz onun kıymetini daha iyi bilirsiniz. Dinlediğiniz bir öyküde cinayetin işlendiği göl kenarındaki kulübe, sizin karakterinizin evlenme teklif edeceği yer olabilir. Bir sürü yeni fikir. Hepsi bedava.
- İnsan tanırsın. Hem de çok iyi. Beraber yazdığın insanları, bazen en yakınlarından bile daha yakın tanırsın. Onlar da seni. İnsanların cep telefonlarından kafalarını kaldırıp, yüzlerine bakmadıkları bu hızlı dünyada, yazı bizi yavaşlatır, yavaş yavaş tanıştırır. Bu da insana iyi gelir. Çünkü anlamak, anlaşılmak online bulabileceğin bir şey değildir.
- Kendini başka insanlara açmanı sağlar; eğer istersen. Yazarken duyguların, düşüncelerin bazen direk bazen metaforlarla dışa vurur. Önce kendine açarsın kendini, sonra diğerlerine. Onlar da sana. Yalnız olmadığını görürsün. İyi gelir bu insana. Yazmak kendi başına da şifalıdır ama birlikte yazmak daha şifalıdır.
Velhasıl kelam birlikte yazabileceğiniz hiç bir fırsatı kaçırmayın. Yazan arkadaşlarınız varsa onlarla bir araya gelip yazın. Yazı kamplarına gidin, yazı eğitimlerine katılın. Yazı çemberlerinin müdavimi olun. Buralarda edindiğiniz arkadaşlarla yazı günü yapın. Altın yerine hikaye biriktirin. Çünkü altın kara gün için biriktirilir, hikayeler günlerimiz kararmasın diye…
Melikşah Selanik
Yaşam Koçu/Yazar